To make good; to make amends for.
Restore Etmek….
Önce, kendinden başlamak…
Eski kendine dönmek yerine, tazelenerek en saf enerjiyle rafine olmak…
Farklılaşma, güzelleşme, değişim, yaşamın getirdikleri ile, erdemlerle başkalaşmak…
Yenilenme…
Yenileri absorbe etmek, kendini ve insanları benimsedikten sonra insanlara dokunmadan yaşanılan alanı restore etmek…
Asıl olanı bozmadan, yok saymadan, kabul etmek…
Daha iyiye, bilmenin maksimum farkındalığına, öğrenmiş olmaya ve öğrenmenin devamlılığıyla birlikte başarılarla hayatı süsleyerek, iyiliği, gücü, zerafeti daha anlamlı hissederek canlanmak, yeniden hayat bulmak…
Rehabilite ederek bozulmuşlukları onarmak…
Düzeni yeniden kurmak…
Farklılaşarak daha güzel renklere, keşiflere, tasarımlara, derin duygulara arzu duymak…
Herkesin hayranlık duyacağı değişimleri hayata eklemek…
Özümüze müdahale etmeden, hırpalanmış, zarar görmüş taraflarımızı değiştirmek, iyileştirmek…
Yaşamın her anı, farkında olarak ya da olmayarak restore etmekle geçer. Yavaş yavaş hayata katılsada geriye götürmez, ilerletir. Restore edilmiş hayatlar, kodlarını, görüntülerini, öğrenmişliklerini kanıt olarak bugüne ve geleceğe armağan eder.
Evrende var olan en önemli eser, en önemli değer İNSAN.
Hayatın içinde en güzele ulaşan, en çok keşifi yapan, her zaman iyiye doğru yol alan varlık olarak yaşayalım.
Restorasyon yapmamız kendimize bir gençlik iksiri gibidir. Zamanın ve diğer etkenlerin etkisinden kurtularak sahip olduklarımızla, yeni bir hayatın başlaması demektir. Ömrün uzamasıdır. Yıpranmayı durduracak ve zamana karşı koyma gücünü kazandıracaktır.
Kendinizi, hayatlarınızı, restore etmenin ve yarattıklarınızla mutlu olmanın zamanı.
Hemen şimdi…
Öğrenerek, düşünerek
Deneyerek
Görüşü, bakışı rafine ederek
Etkili ve sağlıklı zihne sahip olarak
Yetenekleri ortaya koyarak
Sağlık ve zarafeti önemseyerek
Bütün olanlar arasında ilişki kurarak ve anlayarak…
Da Vinci’nin büyülü yedi prensibini paylaşmak istiyorum…
Da Vinci’nin 7 Prensibi
1 CURIOSITA
Yaşama doymak bilmeyen bir merak ve öğrenmeyle bağlı olmaktır.
Hiçbir konu, hiçbir dal ayrımı yapmaksızın, çevremizdekilerin düşünecek ve söyleyeceklerinden çekinmeden, merakımızı kaybetmeden sormak, araştırmak, öğrenmek gereklidir.
2 DIMASTRAZIONE
Bilgiyi deneme yolu ile test etme, sebatkârlık ve hatalardan ders alma arzusu anlamına gelir. Öğrenilen her şey mutlaka denenerek test edilmeli, doğruluğuna ondan sonra karar verilmelidir.
3 SENSAZIONE
Duyguların özellikle hayati deneyimlerin bir aracı olan görüşün devamlı olarak rafine edilmesi anlamına gelir. Müzik dinlemeli, resim çizmeli, müzeler gezmeli, kitap okumalıyız. Değişik yiyecek ve içecekler tatmalı, çevremizdeki her şeye dokunmalıyız.
4 SFUMATO
Belirsizliği, paradoksu ve kararsızlığı kucaklama arzusu anlamına gelir. Gelişen dünyada başarılı olmak için belirsizlikler altında çalışmaya alışmalıyız. Paradoksla karşılaştığımızda sükûnetimizi koruyarak etkili ve sağlıklı bir zihne sahip olabiliriz.
5 ARTE/SCIENZA
Bilim ve sanat, mantık ve hayal arasındaki dengenin geliştirilmesi anlamına gelir. Her insan doğuştan her türlü yeteneğe sahiptir.
6 CORPORALITA
Zarafet her iki eli de aynı şekilde kullanabilmenin fitresi ve dengenin sağlanması anlamına gelir. Başarı için kişinin öncelikle kendisiyle barışık olması gerekir. Bunu sağlayacak bir etken de insanın sağlıklı, zarif ve dengeli bir vücuda sahip olmasıdır. Bunun için kişinin sahip olduğu fiziki yapısını geliştirmesi gerekir. Bunu sağlamak amacıyla kişi; stresten uzak durmalı, zihnini şen tutmalı, dengeli bir beslenme yapmalı, uykusunu düzenli olarak almalı, zarafetine dikkat etmeli ve sağlığını korumalıdır.
7 CONNESIONE
Bütün olanların ve her şeyin ilişkisini anlamak ve değerlendirmek, sistemli düşünme anlamına gelir. Kısaca yaşadığımız her şeyi birbiriyle olan ilişkisini anlamaya çalışmalı, her şeyi bir arada değerlendirmeliyiz.
Ayşen Arıduru