Bilmek Her Zaman Bilgeliğin Huzurunu Vermez

CEO’s Üst Düzey Yöneticilerin İş ve Yaşam Dergisi/2008/Sayı:59

Bilgelik, bilginin yararlı ve katkı sağlayacak şekilde kullanılmasıdır. Bilge insan, bilgiyi iyi, doğru ve güzele yönelik olarak, yaşam için kullanmasını bilen insandır. Bilge insanlar öncüdür, insanlara örnektir. Bilgi büyük güç, bilgelik ise bu gücün kullanılması, uygulanması ve aktarılmasıdır. Bilgelik, doğru ve faydalı bilginin yaşama uyarlanması ile başlar. Esas önemli olan sözler değil, gerçekleştirilen eylemlerdir. Uygulanmayan sözlerin ise hiçbir değeri yoktur.

Bilge insan, kendinin farkındadır, kendini gerçekleştirmiştir ve sürekli gerçekleştirmeye devam etmektedir. Sürekli erdemleşme, olgunlaşma yolundadır. Seçkin bir yaşam içindedir, İçsel aydınlığı ve huzuru vardır. Sezgileri kuvvetlidir. Ölçülü, dingin, özgür, hakikate ulaşmaya çalışan kişi olup yüksek ve sarsılmaz bir benlik durumu içindedir. Bilge insan, egolarını iyi yönetebilir ve kontrol edebilir.

Yolda olabilmek için, kendimizi tanımak, kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmek, zayıf bulduğumuz yanlarımızı geliştirmek için çaba göstermek şarttır.  Eğer bir kimse güçlü ve zayıf yönlerinin farkına ve bilincine varmışsa bilgelik yolunda önemli mesafeler almış demektir.

‘’Yükseklere Çıkınız, ama hükmetmek için değil, hizmet etmek için.’’

Bernhard Von Clairvaux

İş dünyasının ilk yıllarında, kişilerin daha çok teknik bilgiye ihtiyacı vardır. Ancak yıllar ilerleyip kariyer adımları sıklaştıkça, kişilerin insan ilişkilerini anlamaya, yönetmeye ve bu becerilerine yani iletişim ve insan davranışlarını ve duygularını yönetim bilgilerine, daha fazla ihtiyacı ortaya çıkar, hatta bu pozisyona bağlı olarak teknik bilgi %10 insan ilişkileri %80’ olmak üzere artar.  Ayrıca iş dünyasında yönetim basamaklarını tırmandıkça, kişilerin performansları hakkında aldıkları geribildirim azaldıkça, üst düzey yöneticiler kendilerine yapıcı geribildirim verecek ve sürekli gelişimi sağlayacak bir Koç’a  ihtiyaç duyarlar.

Koç, amacınıza ulaşmanızda sizi harekete geçirecek ve gelişmeleri sizinle birlikte izleyecek kişidir. Zenginliğinizi ve potansiyelinizi açığa çıkaran, sizi hem zorlayan hem de motive eden kişidir. Sizin istediğiniz yaşamı sürdürme yolculuğunuzda ortağınızdır.

Kendinizi tanımanızı sağlar, hedeflerinizi gerçekleştirmek için gereken araçları, yapıyı ve desteği temin eder. Olumlu ve olumsuz alışkanlıklarınızı fark etmenizi sağlar. Vizyonunuzu, gerçeğe dönüştürme sürecini sizinle paylaşır.  Program, şimdiki zamanda çalışır, sorunların nedenleri ile değil, nasılları ile düşünür ve sonuç odaklıdır. Kişiyi harekete geçiren itici güç sürecinde kendisi ve ilişkileri üzerinde farkındalık kazanır. Süreç boyunca işinde ve özel yaşamında kullanabileceği yeni beceriler geliştirir. Kendisini sorgulamayı ve geliştirmeyi öğrenir. Koçluk ilişkisinde bulunan yöneticilerde, olumlu gelişmeler görülmüştür. Astlarıyla olan ilişkilerde iyileşme, iş tatmininde artış ve takım çalışmasında artış kaydedilmiş. En önemli fayda,  kişinin üzerinde kalıcı bir değişim sağlaması. Bu etkileşim, kılavuzluk eden ile kişi arasında güven, dürüstlük, saygı, sorumluluk ve gizlilik gerektiren bir “ortaklık” ilişkisine dayanıyor. Koç’un üzerinde durduğu konular, kişinin güçlü ve gelişmeye açık yönleri ile hedefleri. Süreçteki temel amaç ise kişinin vizyonunu gerçekleştirmesi için eylem adımlarını belirlemek, performansını artırmak ve süreç boyunca kendisine ayna tutmasını sağlamak. İki tarafın da birbirini dinlemesi ve yeni fikirlere açık olması gerekir. Bu çalışma sureci, yöneticilerin hedeflerine hızlı ve emin adımlarla ulaşabilmesini sağlar. Bununla beraber hem kendisinin hem de ekibinin performansını artırmak için gerekli olan becerileri kazanmakta, gelişmekte ve kendisini daha iyi tanımaktadır. Yöneticilerin, bu ilişkide profesyonel ve kişisel hedefleri, bütünlük kazanır. Yöneticilik ve iletişim becerileri gelişir, özeleştiri yapıp farkındalık kazanırlar. Kişisel ve subjektif sınırlamalarının bilincine varıp, bunlardan kurtulmanın yollarını öğrenirler. Takımdaşlarının, kurumun hedef ve stratejileriyle bütünleşmesini sağlarlar, karar verme ve uygulama becerileri gelişir. Önceliklerini belirler ve zamanlarını daha etkili yönetebilirler. Düzenli olarak kendilerini sorgulayarak, disiplinli bir gelişme rotası kazanırlar. Sonra da bu gelişimleri, öğretileri ve büyümeyi, kendilerinin önderlik edecekleri insanlara vereceklerdir.

Yaşam Kılavuzluğu, kişilerin yaşamlarını daha anlamlı kılacak, hayat kalitelerini yükseltecektir. Dengeli bir yaşam kurmaya, hayatını eğlenceli bir yolculuk haline dönüştürmeye, yaşamında tatmin olmaya ve potansiyeli ortaya çıkarmaya destek olacaktır. Yaşam kalitesinde artış,  yaşama yeni yön verme fırsatını ve cesaretini kazanmak, endişe, korku, güvensizlik gibi iç engelleri kırmak, güçlü yönlerini keşfetmek ve bunlardan güç almak,  kişisel hedefler koymak, kaynaklarını keşfetmek, hedeflere ulaşmak için, bu kaynakları kullanarak yol haritası çizmek konularında gelişim sağlayacaktır.

Bilge ve Kılavuz Kişilerde aranan en önemli özellikler; dürüstlük, içtenlik, güvenilirlik ve yüksek duygusal zeka. Potansiyelini ortaya çıkarmak ve kişisel becerilerini geliştirmek isteyenler, farklı bakış açılarını keşfetmek isteyenler,  başarmak ve hedeflerine ulaşmak isteyenler, yaşamı daha dengeli, kaliteli ve anlamlı sürdürmek isteyenler, bu çalışmaya başladıktan sonra değişim göstereceklerdir. Farkındalık yaratacaklar, hedefleri daha kolay ve etkin bir şekilde belirleyecekler, kaynakları daha etkin kullanmaya başlayacaklardır Öz disiplin sağlanacak, öncelikler belirlenecek ve sonrasında ise diğer insanlara ve ekiplerine önderlik etmekte kolaylık yaşayacaklardır.

Yönetici konumundaki biri, işleri yönetmekte uzman olan becerikli insanları kendine çekecek bilgeliğe sahip olmalıdır. Onun bilgeliği, hem doğru kişileri seçmesi, hem de seçilenleri özgür bırakmasıdır. Çünkü bütün ihtiyaçlarını karşılayacak uzmanları ancak böyle kendini tutarak bulabilir. Bu, hem onun öğrettiği, yardımcı olduğu insanlar için hem de kendisi için iyi talih anlamına gelir.

Her insanın izlediği bir şey olmalıdır. Ona kutup yıldızı olarak hizmet eden bir şey. Kim kendi kanısında güzel ve iyi birşeyi izler ise, bu sözün kendini güçlendirdiğini hissedebilir.

Biri kendinde gerçek bir artışın koşullarını üreterek, açıkçası iyiyi alarak, severek gerçek bir artış ortaya çıkarır. Böylece elde etmeye uğraştığı şeyler, doğal yasanın kaçınılmazlığı ile kendiliğinden ona gelir. Buradaki gibi artış doğanın en yüksek yasaları ile uyumlu olduğunda rastlantıların bir araya gelmesi artışı engelleyemez. Hersey bu beklenmedik iyi talihin, kişiyi düşüncesiz davranışlara sürüklememesine bağlıdır. O iyi talihi, iç gücü, değişmezliği aracılığı ile kendisinin kılmalıdır. İnsanlar karşısında önem kazandığında, dünyanın iyiliği için birşeyler başarabilir.

Üstün insan odasında oturur. Sözleri iyi söylenmişse, binlerce mil uzaktan onaylanır. Hem de yakındakilerin kabul ettiğinden çok daha fazla. Üstün insan odasında otururken sözlerini iyi söylemezse millerce öteden ona karşı çıkılır. Hem de yakındakilerden çok daha fazla. Sözcükler birinin kendi yakınlarının çok daha ötesine giderek insanları etkiler. Eylemler uzaklıkta doğar ama çok uzaktan görünür. Sözler ile işler üstün insanın oku ile yayıdır. Yay ile ok kımıldadıkça, onur ve onursuzluk getirir. Üstün kişi sözleri ve işleriyle göğe de gider yere de. İnsanın bunu yaparken, sözlerini söylerken dikkatli olması gerekmez mi?

Andre Comte şöyle der; ‘’Bilgelik Amaçtır, Felsefe ise Yol. ’’

Amaç daha bilinçli, daha özgür daha mutlu ve daha bir bilge yaşamdır. Bilgelik, mutluluk, dinginlik, neşeli ve aydınlık bir iç huzuru içerir. Akıl, bilgelikle, ancak varlığımızı değiştirdiği, onu aydınlattığı ve onu yönlendirdiği ölçüde ilgilidir.

Bir kızılderili sözü;

‘’Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim, önümde yürüme, takipçin olmayabilirim, yanımda yürü, böylece ikimiz de eşit oluruz. ‘’

Esas olansa beraber yürümek. Ve herkesin aynı bilgelik ve içsellik yolculuğunda, daha büyük ve güzel olan ideal halde, eşit olmaya çalışmak…..

Kendini bilen, bilgeliğin peşinde olan tüm insanlara…

Ayşen Arıduru

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir