Düşümseyin

CEO’s Üst Düzey Yöneticilerin İş ve Yaşam Dergisi 2008/56.sayı

Bin kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar. Çin Atasözü.

Düşlemeden hiçbirşey gerçekleşmez. Düşleriniz bittiğinde yoksunuz demektir.

Kendiniz için vizyon oluşturun. Stratejiyi belirlerken ya da geliştirirken ne yapmak istediğinize, ne yapabileceğinize karar verin.

Kendi yetenekleriniz, yetkinlikleriniz, güçlü yönleriniz, farklılıklarınız ve ilerleme kaydedebileceğiniz alanları tespit edin. 

Yapmak istediklerinize daha önceden planladığınız zamana uygun halde başlayabilirsiniz. Zamansızlık oluşursa, gerekli olan çaba, istek ve mücadele olmazsa hedeflediklerinize ulaşmakta sorun yaşayacaksınızdır. Ve düşleriniz asla gerçekleşmeyecektir.

Başarılı kişiler, başarılı şirketler, asla başardıklarını bir kenara koymazlar, ara vermeden devam ederler, hep daha büyük başarılara ve sonuçlara ulaşıncaya kadar. Sonu yoktur. Bir sonraki nesillere aktarılacak herşey asla yok olup gitmemelidir. Tüm zamanlarda ise yaşayan, yol gösteren kalıcı hikayeler bırakmak önemli.

‘’Düşünme zamanı’’

Bir an durup da kendinize bakın, etrafınıza bakın, nerede olduğunuzu düşünün, sessizce kalın ve lütfen bir zamanı tamamen kendinize verin ve düşünün. Nasıl bir plan, nasıl bir hedef, nasıl bir istek ve ne?

Arkanızdan bırakacağınız neler birikti ya da daha neler birikebilir?  Bunları sonraki nesillere nasıl geçirebilirsiniz.

Sadece deneyimler değil, bakış açısı, duruş, kararlılık, zor durumlarla baş etme , önderlik, kılavuzluk ve ulaşılan başarılı sonuçlar. Bu yetileri daha fazla bir yandan  geliştirirken yönetilen, liderlik yapılan ekibe de aktarım yaparsak ve paylaşırsak kalıcılığımız artacaktır. Kazanmak istiyorsak önce kendimizi kazanmalıyız, farkındalığımızı artırmalıyız. Bir de kazanma stratejisi belirlemeliyiz. Sonra vizyonu tanımlayacak olan biri olarak biz, kendi stratejimizi geliştirirken, insiyatif almak ve değişimi ve yeniliği önce kendimize odaklamak doğru bir yol olacaktır. Yolda devam ederken, güçlü ve önü geçilmez hırslar ise zedeleyebilir.  Yolculuğu yönlendirin ve yol üzerindeki tüm engellerin ve sıkıntıların üstesinden gelin. Bu güçse her zaman içimizde ve bize bağlı.  En derin ve etkileyici güç içimizdeki  farkındalık. Bu farkındalık güçlendikçe iş yapış şekilleri, kurallar, tüm  iş hayatı ve rollerin değiştiğini göreceğiz. Çünkü içinde bulunduğumuz herşey daha farklı ve radikal olmaya başlayacak. Yeni kapasiteler, yeni yetkinlikler gelişmeye başlamak zorunda kalacak. Herşey birbiriyle ilgili ve de ilişkili, çalışanlar, kuruluşlar, duygular, davranış tarzları, etkiler, tepkiler… Yaşamın giderek daha fazla birbiriyle bağlantılı ve özgürleştiği,  öte yandan ise işlerin karmaşıklaştığı ve daha da dinamikleştiği ortadadır. Tüm bu olanların anlamı , öğrenme her seviyede etkileme, etkileşim konusunda düşünmemiz gereken yolu değiştirmek zorunda olmamızı anlamak ve geleceği yönetmeye katkıda bulunmak içindir.

Bağlılık duygusu sistemin her parçasına etki edecektir. Sistemin bir üyesi olarak birlikte çalışma duygusunu geliştirmek ve isteği, aktarılan bilgi ve edinilen tecrübelerin paylaşımı ve değişimi birlikte yaratmakla  olanaklı olacaktır. 

Organizasyonun içindeki birebir ilişkilerin kalitesi ve dışarıyla olan bağlantılardaki ilişkilerin kalitesi arasında gerçek bir ilinti var. İçeride bunu sağlanamıyorsa dışarıda da sağlanamayacaktır. Güven oluşturmanın ekip içinde önemi varken, tedarikçilerle, alıcılarla, satıcılarla, çözüm ortakları ile de anlamlı ilişkiler kurmak ve bağlılık duygusunu geliştirmeye ihtiyaç vardır. Her an uyumlu ve esnek tarz içinde olunmalı. Organizasyondaki değişikliği ve bütünlüğü sağlamak sadece karizmatik, yönlendirici ve etkileyici bir lideri işin başına koymakla yetmeyecektir. Benzer özelliklerde ekibi kurmak da bu bütünlüğü daha fazla sağlayacaktır. Küçük ve farklı vizyonlar birleşince gerçek vizyona ulaşmayı getirecektir. Böyle bir etkin işleyiş, sistemin gücüne işaret edecek, edinilen  vizyonla, iyi bir geleceği oluşturmak için insanların doğru yerlerde  yetkilendirilecekleri koşulları da yaratmak söz konusu olacaktır.

Karakterimizin sürekli gelişimine özen göstermeliyiz. Şimdiye kadarki deneyimlerimiz son derece net ve aydınlanmış bir bakış açısı benimsememizi sağlayacak. Bu, olgunlaşma sürecinde büyük bir adım. Hayatımızı değiştirebilecek bir içgörüye kavuşmak için yeterli potansiyel enerjiye sahibiz. Sadece bir an durup düşünme zamanı vermeliyizi kendimize.

Yaşam amacına ulaşır Birinin çalışmaları bütünlenmiştir. Yol göğe yükselir, tıpkı yerden çok yükselen bir yaban kazının uçuşu gibi. Kazlar uçuş düzenini sıkı sıkıya koruyarak uçar. Tüyleri düşerse, tapınaklarda icra edilen kutsal mim dansında kullanılabilir. Kendini yetkinleştirmiş bir insanın yaşamı, onu örnek alan insanlar için parlak bir ışıktır.

Ayşen Arıduru

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir