Hayat Seçimlerimizden Oluşuyor

CEO’s Üst Düzey Yöneticilerin İş ve Yaşam Dergisi 2009/Sayı:60

Alınan yenilgileri gülümseyerek karşılayabilmek bile bir şans. Azimli insan şanslıdır. En kötü ve şanssız anlarda, asalet ve erdemlilik kendini gösterecektir.

Bazı insanlar inanılmaz derecede şanslıyken, diğerleri hak ettiklerine bile ulaşamazlar. Günün sonunda herkes kendi şansını yakalıyor ve yaratıyor. Şanssızlar önlerine çıkan fırsatları fark edemiyorlar ve görmüyorlar. Bu durum insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılık ve boyuttan kaynaklanıyor. Şansa sahip olmadığını düşünenler, daha endişeli ve gergin bir ruh halinde olurlar. Beklenmeyen anda olan, gelişen ve gerçekleşen olayları algılama ve fark etme yetilerine zarar verir. Olabilecek iyi fırsatları yakalayamazlar çünkü o anda başka şeylere daha fazla odaklanmış olabilirler. Şanslı insanlar daha rahat, açık, inanan, pozitif, esek yapıda, cesaretli, sezgileri olan, farkındalıkları kuvvetli, becerikli, arzulayan yapıda kişilik özelliklerine sahiptir. Duygusal zekaları ve olayların sonuçlarını olumlu hayal etme güçleri gelişmiştir.

Immanuel Kant şöyle söylemiş; ‘’Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir. Ümit, uyku ve gülmek.’’

Olumsuzluk ve güçlük ile karşılaşabiliriz ama bu durumları atlatacak yollar ve seçimler vardır. İleriye bakarak devam etmek gerekiyor. Zor durumları unutturacak üç yardımcımız var. Ümit etmek, uyumak ve tebessüm etmek. Hep ümit edeceğiz öncelikle, uyuduğuğumuzda unutacağız, negatif enerjiler terk edecek ve hep tebessümle karşılayacağız herşeyi. Şanslı olduğunu bilmek, bunun farkında olmak da apayrı. Tereddüt etmeden ifade edebilen kişiler yaşamdaki birçok pozitif enerjiyi kendilerine çekerler, hatta bu gücü, bu şansı daha da güçlendirirler.

Aynı yerde durmamak ise kritik bir konu. Hedefler, değerler, istekler, arzular, beklentiler ortaya konmalı ve istekli olunmalı. “Bütün görkem, başlamaya cüret edebilmektedir” demiş Eugene Ware… Bu enerji ve duygudayken, sürekliliği eklemek de yine ayrı bir beceri ve müthiş bir durum elbette.

Her yeni gün, insanlara yeni hayat kurmak, değişmek ve değiştirmek için yeni bir şans veriyor. Her gün, bize hediye. O kadar anlamlı ve değerli… Her gün ve her an birşeyleri değiştirmeye gücümüz var. Sıkıştırdığımızda zorladığımızda, üstüne gittiğimizde, istediklerimiz olmayacak ve şansımız  daha çok kitlenecek. Oysa kuvvetli bir ilişki ağında isek, öyle güçlü bir zinciri yarattıysak, değişimleri gözlemliyor ve içimize en yüksek şekilde bu de alabiliyor ve hissedebiliyorsak attığımız adımlarda özgür ve başarılı olacağız, şansımızı daha kuvvetli getireceğiiz kendimize.

Kariyer hayatlarımız şans mı? Yükselmemiz, yüksek ücret almamız şanslı olduğumuz için mi? Yurtdışında eğitim görmemiz ya da içinde bulunduğumuz çevre ya da iyi bir yöneticimizin olması, ya da çok güçlü ve nitelikli bir ekibe sahip olmamız mı bizi şanslı kılıyor. İyi ve mutlu bir evlilik yapmış olmamız, iyi bir aileye sahip olmamız, çok paramızın olması şansımız m›? Başarılı biri olmamız şanslı olduğumuz için mi? Yoksa biz mi yaratıyoruz başarıyı? Ünlü biri olmamız şans belki de bunların hepsi  şanssızlık…

Evet, herkes farklı düzeylerde hayat yaşıyor, herkesin seçimleri, tercihleri farklı. Herkesin hoşlandığı, keyif aldığı şeyler farklı. Mutluluğun anlamı da herkese göre değişik.  Belli bir tatminsizlik yaşıyoruz diyelim, acaba şans mı değil mi?

Yaşamda en baştan mutlak belli olan 4 durum var:

Yaşama gelişimiz, yani doğuşumuz; zamanı ya da o geliş anını biz seçmiyoruz.

Kadın ya da Erkek oluşumuz; biz karar vermiyoruz.

Genel sağlık durumumuz; genetik kodlar biz karar vermiyoruz.

Ailemizin ekonomik durumu; biz seçmiyoruz.  

Bundan sonra olan her şeye biz karar veriyoruz. Hayat seçimlerden, gidilecek yollara verilen kararlardan oluşuyor. Yönlendiriyoruz, kurguluyoruz, dizayn ediyoruz, kuruyoruz, büyütüyoruz, küçültüyoruz, belki de en başta belli olan ama bilmediğimiz birşeye doğru gidiyoruz, kimbilir? O kadar seçenek var ki. En zor anlarda, imkansızlıklarda, kararsızlıklarda, kararlarda, engellerde en iyi olan hallerde bile. Yeter ki kendimizi güçlü hissedelim, yaptıklarımızın ve kararlarımızın arkasında duralım ve hiç pişman olmayalım. Elimizden gelen tüm çabayı göstermek, tüm fırsatları kollayarak kendimiz adına en iyi şeyi yapmalı, şansı yaratmalıyız. Şans kriz dinlemeyecek ve tüm sıkıntının üzerini örtecek, istememiz gerekiyor. Herşey eskisi gibi olmayabilir, herşey eskisinden daha da güzel olabilir. Yeter ki görelim, görmeyi bilelim, uzanalım ve alalım istediğimizi. İstediğimiz olamasa bile kavuştuğumuz şeyin içinde ne var, ona bakalım, fark edelim ve kendimize güzel bir pay çıkaralım. Sonra yine devam edelim ulaşıncaya kadar, en iyiyi becerinceye kadar.

Hiç olmadık gibi görünen şeyler, yepyeni ufuklar açabilir, o yepyeni yolda ilerlerken çok daha başka, hatta hayal edemediğimiz yerlere gelme şansını alalım yaşamdan. Bu dönemde işsiz kalan, işi olmayan, haklı olarak bazı prensip ve değerlerinden ödün vermeyen ve işsizlik gibi bir süreçle karşı karşıya kalan insanlar için tavsiyem; moralsiz olmamak, tüm alternatifleri değerlendirmek, girişimci ruhla hareket etmek, kendini gerçekleştirmek, kendini bulmak için mücade etmek ve yılmamaktır.  Sakinlikle, olgunlukla kabullenerek beklemek, asla durmamak, tüm fırsatlara açık olmak, ulaşmak için her yolu denemek adına aktif olmaktır.

Herkese en iyi seçim, en iyi karar, en bol şanslarla yaşama dileklerimi sunuyorum.  Ayınız şanslı geçsin.

Ayşen Arıduru

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir