Ölçülülük

Black or White Cemiyet, Yaşam ve Kültür Dergisi/2015

Ölçülü olma, hayatı anlamlı ve keyifli yaşanabilir hale getirmek için uyulması gereken ilk kurallardan biri. Evrende ve yaratılan dünyamızda, ölçü ve dengenin varlığı ve faydası, herkes tarafından biliniyor. Kusursuz bir mükemmellikten bahsediyoruz, herşeyin birbiriyle ilgisi, bir bağlantısı ve faydası var. Yaşadığımız dünyanın dengesinin korunması şarttır. Bu da insanla mümkün olmaktadır.

Önce, insan kendi dengesini kurmalıdır içinde ve hayatında. Ölçülü yaşamalıdır. Titiz, dikkatli, düşünceli, duygu, düşünce ve tavırlarında kontrollü olmalıdır. Aşırı istekler, aşırı davranışlar, zarar verici bir hırs, öfke, bilmeden, düşünmeden konuşma hali, nasıl davranacağını bilmeme, kontrolsüz gidişler doğru olmuyor. İnsanın hem kendisine zarar veriyor hem de etrafındakilerine.  Ölçülü davranış, sağlam bir zihin ve sağlam bir karakter ile mümkün oluyor.

İlişkileri inşa etmek ve yürütmek, yeme, içme, giyim, kuşam, zevkler, eşya kullanımı, sarfedilen sözler, tüm eylemlerde ve birçok konuda aşırılıktan kaçınılmalı, orta yolu hedeflemeliyiz. İsraflık, tehlikeli, bunun karşıtı cimrilik de aynı şekilde.

İnsan,  şehvet, cesaret, korkaklık, cömertlik, cimrilik, gurur, tevazu, tembellik, çalışkanlık, sevgi ve düşmanlık gibi nitelikleri ölçülü ve dengeli kullanmalı, orta yolu tutmalı. Acelesiz, telaşsız, olgunluk içinde, sabırlı ve dingin halde olmalı. Amaç ve istekleri sadeleştirerek,  mükemelleştirmeye özen göstermeli. Lüzumsuz ve çok konuşmalar olmamalı ve haddini bilerek yaşamalı.

Herşeyin ve her anın iki ucu ve bir ortası vardır.  Birinden tutulursa diğer taraf ağır basar, ortasından tutulursa iki uç da dengede kalır.   İnsana ait herşey, konuşmak, susmak, ağlamak, gülmek, sevinç üzüntü ve tüm işler, ölçü ve denge esasına dayanmalı. İnsan arzuladığı bir dünyaya, ölçülü ve dengeli bir hayat anlayışına sahip olduğu gün kavuşabilecek.

İnsanın hayatındaki bir çok şey aslında ölçülü olmaktan geçer. Başarılarda ya da başarısızlıklarda büyük rol oynar. Nerde, ne kadar adım atılacağını iyi saptamalı ve ona göre hareket etmeli.

Mesafeli insanların düsturudur.  Dengeli insan, kendi eğilim, tutku, arzu,  korku, endişe ve davranışlarını kontrol edebilen, kendine hakim olan, hakim olabilmek için kendisine söz geçirebilen ve pes etmeyendir. Kendini bilir ve iyi tanır, tüm sorumluluğu üzerine alır. Bir eylemi nasıl ve ne oranda bir tepki ile  gerçekleştireceğini bilendir. Eylemsizlik ve sessiz kalma bile bir davranış şekli olabilir.  Aşırı iyimserlik bile insanın kendine zarar verebilir.

Ünlü fotoğraf sanatçısı Henri Cartier-Bresson’ a göre; ” Ölçüsüzlük bir an için insanı büyüleyebilir, ama zamanla katlanılmaz hale gelir. Yalnızca ölçülü şeyler, sırrını hiçbir zaman ele vermez’’

Aristoteles ‘’Gerçek insanın yolu bilgece bir ölçülülük ve altın orta yoldan geçer., aşırılıktan değil. ‘’

Demokritos ‘’Azınlık olan bilge insan, ölçülülük, öz denetim ve mutluluğun yolu olarak, zihnini geliştirmeye çalışırken, çoğunluk olan tensel insan, incelik ve bilgiden yoksun olarak arzularının ve duygularının peşinde sürüklenir durur ve sonuçta topluma çok az katkıda bulunur.’’

“İnsan, erdemlerinde dahi aşırıya kaçmamalı, öz ve nüvesinde, ölçü ve dengeyi kurmalı. Gerçekliğinde, vicdanında, samimiyetinde ve vefasında bile.’’

Ayşen Arıduru

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir